M İ N Y O N F O R M Ü L Ü : (Milyon miligram Minyon) Tam olarak bilemem, ancak üniversite okuyabildik. “Rabbim ne güzel yaratmış” deyip, çay ve içli köfteden sonra yeryüzüne en güzel armağan olarak kabul edilmelidir.
F A R M A K O L O J İ K Ö Z E L L İ K L E R İ : Minyon, Fransızca’da “Sevimli güzel kadın “ anlamına gelen Mignon kelimesinden türemiştir. Bu bayanlara ‘ufak tefek’ denebilir ancak, altını tükenmez kalemin yayını fırlattırarak çiziyorum ki; Kısa değil, Minyondur. Ve bu önermenin “Şaşı değil şehla” tarzı bir iyimserlik kılıfıyla hiç bir benzerliği yoktur.
E N D İ K A S Y O N L A R I: Sevimli, narin yapılı, 1.45-1.60 m. standart kesim biblo gibi bayanlardır. Bu çıtı pıtı Genetik Piyangosu talihlileri, portatif ve katlanabilir yapılarıyla her yaşta ve şartta (ki buna onca dert tasa da dahildir) genç görünürler. (bkz.Bonzailer) Şirinlik etiketi bir ömür üzerlerine yapışıktır, kazımayınız. Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane de denebilir. Bir minyonun ‘boyunca’ çocukları olması pek vakit almaz. Fazla yer kaplamaz. Çok kumaş gitmez, seri sonu ve çocuk reyonlarından alışveriş imkanıyla pek masraf çıkmaz. Sağlıklıdır, kafayı oraya buraya çarpmaz. Her daim ön sırada oturtulduğundan sağlam temellere dayanan bir eğitim, sıkışık bir minibüste sağ arka tekerlek üzerinde bile rahat salınım, zarafet ve boy farkı avantajıyla eşiyle sahra mantarlarını konuşurken bile ‘sana tabiyim’ duruşu...
K O N T R E N D İ K A S Y O N L A R I : Manasız deyiş ve Atasözleriyle (MDA) kontrendikedir. Minyonlar, büyük ihtimalle iri kıyım, kıskanç ve kart gösteren bayan atalar tarafından uydurulmuş atasözleri ve deyişlere birlikte alındığında zehirli olabilirler. Klinik çalışmalar “Kalçası yere yakın olandan korkacaksın” tarzı deyişleri sırıtarak kullananların, hipopotam ve develere denizci düğümüyle bağlanıp üç tur attırıldıklarını kanıtlamıştır.
U Y A R I L A R V E T E D B İ R L E R : Asla çekelemeyin. Çekiştirince uzamıyorlar, bu kadarlar! Minyon bayanları, kuzey ülkelerinden ziyade kendilerini daha ‘iyi’ hissedecekleri Asya ülkelerine götürün.
Yanınızda yürürken kaldırıma çıkmasına, anlık da olsa keyif almalarına müsaade edin. Şu rafa bir uzanıverin. Katiyen yanında ‘Bacaksız, bıdık, cep manitası, Karamürsel Sepeti (kendim yazıp kendi kendimi kınıyorum) demeyin. Dahası ‘Bızdık, ufarak,gubarak’ derseniz taş olursunuz!
ARAÇ VE MAKİNA KULLANIMI ÜZERİNE ETKİLERİ: Seyir halinde sürücü minder, fihrist ve benzeri materyallerle desteklenmelidir. Sürüş emniyeti ve etkinliği değerlendirilmemiştir.
Y A N E T K İ L E R : Minyonlar genellikle her ahval ve şeraitte çok iyi tolere olur. Ekseri hiperaktivite, Sıklıkla; “Her ölçtüğümde farklı çıkıyor” seviyesinde hafif pudralı bir kompleks ve boy ölçüsünü bir üst haneye yuvarlama inadı. Nadiren: Kantarın topu kaçarsa topaçvari yusyuvar tostopar bir görüntü.
İ S T E N M E Y E N E T K İ L E R : Küçükken “Yan yana durun bakiiim şöyle kardeşle” tarzı ölçme değerlendirme tekniklerinden ve içirilen balık yağlarından, büyüdüğünde ise kıyafetlerin tadilat faturalarından bezginlik. Sıklıkla tepeden bakılacağı için, panoramik görüntüye ve kepeklere ekstra itina. Bu kadar. Başka yan etkisi yok. Hımm... Bir de; bankada banko önü kısıtlı görüş alanı, kalabalıkta ezilme tehlikesi, hakkını aramaya çalışırken “Aa, kim konuştu Mahmut Abi?” cümlesi...
T A K D İ M Ş E K L İ : Malum... Kaynana Semra’nın , belki de tek takdir ettiğim cümlesi; “En kıymetli hediyeler küçük kutularda sunulur” D O Z A J : Ömür için tek doz yeterlidir. Beklenmeyen bir etki gördüğünüzde doktora başvurmayınız! İşe yaramaz. Minyonlar gerekli hallerde yerden (!) güç alır, şaşırtır (!)